Nezle veya soğuk algınlığı dünyada en çok görülen hastlakıklardan biridir. Bİr çok farklı çeşit virüslerden birinin üst solunum yollarını enfekte etmesiyle oluşur. Semptomları arasında halsizlik, hapşurma, boğaz ağrısı, başağrısı ve burun tıkanıklığı bulunur ve aşağı yukarı bir hafta sürer.
Eğer üşüttüyseniz yapabileceğiniz en iyi şey semptomları azaltmaya çalışmak yerine bağışıklık sisteminizi desteklemektir. Semptomlar aslında vücudun iyileşmeyi denemeseninin sonucudur.
Çocukların nezle olmasını ortalaması yılda sekizken yetişkinlerin bundan çok daha azdır. Bağışıklık sisteminizi güçlü tutatak kendinizi soğuk algınlığından koruyabilirsiniz. Eğer yılda bir iki kereden falza nezle oluyorsanız, bağışıklık sisteminizin güçlenmesi gerektiği bir gerçektir. Bağışıklık sisteminin çok zayıflatan başka bir etken olan besin alerji ve hassasiyetlerinizi de kontrol ettirebilirsiniz.
Enfeksiyon süresince sıvı alımını arttırmak solunum sistemi organlarınızın dehidrate olmasını engeller. Solunum yolundaki zar dehidrate olduğunda virüs büyümesi daha artabilir. Sıvı alımını arttırmak aynı zamanda burun tıkanıklığını da azaltır.
Eğer soğuk algınlığınız varsa bol bol sıvı tüketmeli, özellikle sebze suyu, bitkisel çaylar, ve sıcak çorbalar içmelisiniz.
Jujularda ve evde kendi hazırlayabileceğiniz sebze sularında soğuk algınlığına iyi gelecek bir çok sebze bulunur.
A vitamini ve karoten, iltihaplı mukoza zarını iyileştirir ve bağışıklık sistemini güçlendirir. Beta-karotene , bağışıklık sisteminde önemli bir yeri olan yardımcı T hücresinin sayısını arttırmaya yardımcı olur.Vücut Beta-Karoteni’nden A vitamini üretir. Karoten için en iyi sebze suları içinde havuç, kara lahana, maydanoz, ıspanak, pancar yaprağı, tere, brokoli ve maruldur.
C vitamini ve biyoflavanoidlerin soğuk algınlığı ve gribal enfeksiyonu yavaşlattığı bir gerçektir. Özellikle C vitamini nezleyi önleme, tedavi sürecini hızlandırma ve semptomları azaltmada etkili olduğu bilinir. Biyoflavanoidler de bağışıklık hücrelerine C vitamını allımını arttırır. C vitamini için en iyi kaynaklar karalahana, maydonoz, brokoli, brüksel lahanası, tere, karnıbahar, ıspanak, limon, portaka, turp ve kuşkonmazdır. Flavanoidleri ise dolmalık biber, brokoli, lahana, maydonoz ve domateste bulabilirsiniz.
E vitamini ve selenyum enfeksiyonlarla beraber savaşırlar. Selenyumun bağışıklık güçlendirici erkileri E vitamini ile güçlenir. Araştırmalar bu besinlerin vücutta antikor oluşumunu arttırdığını da ortaya çıkarmıştır. E vitamini ıspanak, kuşkonmaz, tere, havuç ve domateste bulunur. Selenyum ise: turp, kırımızı turp, sarımsak, havuç ve lahanada bulunur.
Çinko nezlenin kuvvetini azaltır ve uzunluğu kısaltır. Çinko rinovirüsün hücre zarlarına yerleşmesini böylece enfeksiyonu engeller. Eğer beslenmenizde çinko yeterince yoksa vücudunuzun nötrofili azdır ve her türlü enfeksiyona karşı daha yatkın olursunuz. Çinko aynı zamanda iltihapları azaltır. Çinko için en iyi doğal kaynaklar zencefil, turp, maydonoz, sarımsak, havuç, lahana, marul ve salatalıktır.
Ankaramızın ayazı meşhurdur ve biz onu ayazıyla seviyoruz sevgili Jujucular!:) Ayaza karşı da sağlığımızı korumalı ve dinç kalmalıyız. Jujularımızın her biri içerdikleri çeşit çeşit ve bol bol sebzelerle sağlığa erişmek için en kolay ve doğal yoldur. Soğuk sıkım meyve ve sebze sularımızla market ürünlerine ve piyasada satılan diğer meyve sularına oranla %60’a yakın daha fazla vitamin, mineral ve enzim elde edersiniz. Öyleyse Jujulanın sağlıklı kalın. 😉